SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-VEKALET

<< 1043 >>

باب: الوكالة في الحدود.

13. HADD CEZALARI KONUSUNDA VEKALET

 

حدثنا أبو الوليد: أخبرنا الليث، عن ابن شهاب، عن عبيد الله، عن زيد بن خالد وأبي هريرة رضي الله عنهما،  عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (واغد يا أنيس إلى امرأة هذا، فإن اعترفت فارجمها).

 

[-2314 - 2315-] Zeyd İbn Halid ve Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Ey Uneys' (Zina ettiği iddia edilen) o kadına git, eğer suçunu itiraf ederse ona recim cezası uygula. "

 

Tekrar: 2695, 2724, 6633, 6827, 6833, 6835, 6842, 6859, 7193. 7258, 7260, 7278

 

 

حدثنا ابن سلام: أخبرنا عبد الوهاب الثقفي، عن أيوب، عن ابن أبي مليكة، عن عقبة بن الحارث قال: جيء بالنعيمان، أو ابن النعيمان، شاربا، فأمر رسول الله صلى الله عليه وسلم من كان بالبيت أن يضربوه، قال: فكنت أنا فيمن ضربه، فضربناه بالنعال والجريد.

 

[-2316-] Ukbe İbnü'l-Haris r.a. şöyle anlatır: Nuayman içki içmiş bir halde ResuluIlah'a getirildi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem evde bulunanlara ona vurmalarını emretti. Ben de, vuran kimselerin arasında idim. Onu, ayakkabı ve hurma ağacından yapılmış değnek ile dövdük.

 

Tekrar: 2774, 2775

 

 

AÇIKLAMA:     Hadd cezası ile ilgili geniş açıklama "hadd cezaları" bölümünde inşaallah gelecektir. (bkz. 6827. hadis)

 

Hadisin, konu başlığı ile ilgili kısmı, "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem evde bulunanlara ona vurmalarını emretti" bölümüdür. Çünkü devlet başkanının, hadd cezasının kendisi bizzat uygulamayıp başkalarına devretmesi, onlara bu konuda vekalet vermiş gibi değerlendirilir.

İçki haddi hamile kadına uygulanacak olan hadd cezasının, çocuğu doğurmasına kadar beklendiği gibi uygulanması beklenmez.

 

 

باب: الوكالة في البدن وتعاهدها.

14. Hacc için kurban olarak belirlenen kurbanlıklar hakkında vekalet ve bu konuda gösterilen itina

 

حدثنا إسماعيل بن عبد الله قال: حدثني مالك، عن عبد الله بن أبي بكر بن حزم، عن عمرة بنت عبد الرحمن أنها أخبرته: قالت عائشة رضي الله عنها: أنا فتلت قلائد هدي رسول الله صلى الله عليه وسلم بيدي، ثم قلدها رسول الله صلى الله عليه وسلم بيديه، ثم بعث بها مع أبي، فلم يحرم على رسول الله صلى الله عليه وسلم شيء أحله الله له حتى نحر الهدي.

 

[-2317-] Amra binti Abdurrahman, Aişe r.anha'nın şöyle dediğini nakletmiştir: "Resulullah'ın hedy kurbanına ait gerdanlıkları kendi ellerimIe eğirdim. Sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de kendi elleri ile onun gerdanlıklarını taktı. Daha sonra kurbanı, babamla birlikte (Mekke'ye) gönderdi. Kurban kesilinceye kadar, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ihram yasaklarından hiçbirini ihlal etmedi."

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis, kurbanlık hayvanlar hakkında vekalet verilmesi açısından delalet; açıktır.

 

Buhari, "itina" olarak tercüme ettiğimiz " تعاهدها teahüd" sözü ile, Resulullah'ın, kurbanlık hayvanla bizzat ilgilenmesine, kendi elleri ile gerdanlıklarını takmasıne. işarette bulunmak istemiştir. Hz. Ebu Bekir (r.a.) de, Nebi (s.a.v.)'in önem verdiği şeye önem verirdi. Bu konudaki açıklamalar, "Hacc" bölümünde yer almıştır.

 

 

باب: إذا قال الرجل لوكيله: ضعه حيث أراك الله، وقال الوكيل: قد سمعت ما قلت.

15.MÜVEKKİLİN VEKİLE "Bunu istediğin yere koy" DEMESi, VEKİLİN DE ''Söylediğini duydum" DEMESİ

 

حدثني يحيى بن يحيى قال: قرأت على مالك، عن إسحاق بن عبد الله: أنه سمع أنس بن مالك رضي الله عنه يقوب: كان أبو طلحة أكثر الأنصار بالمدينة مالا، وكان أحب أمواله إليه بيرحاء، وكانت مستقبلة المسجد، وكان رسول الله صلى الله عليه وسلم يدخلها ويشرب من ماء فيها طيب، فلما نزلت: {لن تنالوا البر حتى تنفقوا مما تحبون}. قام أبو طلحة إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: يا رسول الله، إن الله تعالى يقول في كتابه: {لن تنالوا البر حتى تنفقوا مما تحبون}. وإن أحب أموالي إلي بيرحاء، وإنها صدقة لله، أرجو برها وذخرها عند الله، فضعها يا رسول الله حيث شئت، فقال: (بخ، ذلك مال رائح، ذلك مال رائح، قد سمعت ما قلت فيها، وأرى أن تجعلها في الأقربين). قال: أفعل يا رسول الله، فقسمها أبو طلحة في أقاربه وبني عمه.

تابعه إسماعيل، عن مالك. قال روح، عن مالك: (رابح).

 

[-2318-] Enes İbn Malik r.a. şöyle anlatır: Ebu Talha, hurmalıkları bakımından Medine'de en zengin kimse idi. O, en çok mescidin karşısında bulunan Beyruha adlı bahçesini severdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem oraya girer ve güzel suyundan içerdi.

 

"Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça "iyi"ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir"

[Al-i imran 92] ayeti nazil olunca Ebu Talha, hemen kalkıp Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Allah, "Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça iyiye eremezsiniz" ayetini indirdi. En sevdiğim mal, Beyruha'dır. Onu, Allah için sadaka olarak veriyorum. Bundan dolayı Allah'ın bana "iyi"yi (birr) ve ahirette sevap almayı umuyorum. Ey Allah'ın Resulü! Bu bahçe hakkında, Allah'ın sana gösterdiği şekilde tasarrufta bulun" dedi.

 

Bunun üzerine Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Ne güzel! Bu çok kazanç getiren bir mal. Bu çok kar getiren bir mal. Dedik/erini işittim. Ben, bunu akraba/arına vermeni uygun görüyorum" buyurdu.

 

Ebu Talha da, "(Buyurduğunuz şekilde) yapacağım, Ya Resulallah!" diyerek, bahçeyi, akrabaları ve amca çocukları arasında paylaştırdı.

 

 

AÇIKLAMA:     Müvekkilin vekile, "bunu istediğin yere koy" demesi, vekilin de "söylediğini duydum" deyip, istediği yere koyması halinde böyle bir işlem caiz olur.

 

Hadisin, konu başlığı ile ilgili kısmı, Ebu Talha'nın, "Ey Allah'ın Resulü! Bu bahçe hakkında, Allah'ın sana gösterdiği şekilde tasarrufta bulun" şeklindeki sözüdür. Çünkü Hz. Nebi (s.a.v.) bu söze karşı çıkmamıştır. Her ne kadar kendisi söz konusu mülk hakkında bizzat tasarrufta bulunmasa da, onun, akrabalarına dağıtılmasını emretmiştir. Bu konudaki delil, Resulullah'ın (s.a.v.) bu konudaki kabulüdür.

 

Bu hadise göre, vekalet akdi, ancak kabul ile tam olarak gerçekleşir. Çünkü Ebu, Talha, "İstediğin yere ver" demişti. Bunun üzerine Hz. Nebi (s.a.v.) bunu kabul etmeyerek, "Ben, bunu akrabalarına vermeni uygun görüyorum" buyurmuştu.

 

 

باب: وكالة الأمين في الخزانة ونحوها.

16. HAZNEDARLIK VB. GÖREVLER İÇİN GÜVENİLİR KİMSEYE VEKALET VERMEK

 

حدثنا محمد بن العلاء: حدثنا أبو أسامة، عن بريد بن عبد الله، عن أبي بردة، عن أبي موسى رضي الله عنه: عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (الخازن الأمين، الذي ينفق - وربما قال: الذي يعطي - ما أمر به كاملا موفرا، طيب نفسه، إلى الذي أمر به أحد المتصدقين).

 

[-2319-] Ebu Musa r.a.'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kendisine verilen emri mükemmel bir şekilde, gönül huzuru içinde yerine getirip emredilen kişiye ileten güvenilir mal koruyucusu (hazin), sadaka veren iki kişiden biridir."

 

KİTABU’L-VEKALET BİTTİ.

MUZAREA BİR SONRAKİ SAYFADA